1 Şubat 2010 Pazartesi

İZMİR EFE'Sİ...!!!

Çevremizdeki her şey bir model alınarak şekillendirilmiştir.Mesela çoğu ev Amerikan stili döşenir ya da Fransız modeli mobilyalar süsler
evin yemek odasını.Barok tarzı mimari hüküm sürer saraylarda.Saçımızı şu ünlü gibi kestirir, bu artist gibi konuşur,şu abi ya da bu abla gibi davranırız;
taa ki kendi tarzımızı bulana kadar.
Ancak model aldığımız kim varsa onlardan esintileri taşırız ömrümüz boyunca.

Bende birçok insanı gözlemleyerek onlardan kimleri model almam gerektiğini düşünerek başladım gençliğime.En çok da ondan etkilendim sanırım.
O İzmir Efesi'nden....

Anne tarafından akrabayız onunla ama önemli değildir insanların yakın olduklarını hissetmek için kan bağının mesafesi.İşin içine menfaatler girdiğinde en yakın diye nitelendirilen kan bağlarının,nasıl da düşman olduklarını iyi bilenlerdenim.
Böyle zamanlarda içim acır, ağlamaklı olur,
sinirle karışık bir üzüntü duyarım yüreğimde.
Tıpkı onun gibi.

Ondan öğrendiğim erdemlerin başında belki de bu gelir.Hiç sevmez insanların küs kalmasını hele akrabalarsa.Sımsıkı kenetlenmiş bir aile olsun ister,çünkü zor zamanlarda insanın sığınacağı en güvenli limanın aile olduğunu düşünür ve bana da ondan geçmiştir bu,ailenin hayattaki en önemli olgu olma duygusu.

Aramızda onca yaş farkı olmasına rağmen genç kalmıştır aklı ve yüreği.Her konuyu konuşabilme rahatlığı yaşarsınız onunla.Sohbet ederken sıcacık, içten, halden anlayan bir tavrı vardır.Öyle bir mesafeyle durur ki karşınızda yakası açılmadık bir konu bile konuşsanız,farkında olmadan saygı duyarsınız .Aynı zamanda sizden büyük olduğunu,tecrübeli olduğunu öyle güzel hissettirir ki size;yüzünüze vurmaz,düşüncelerinize saygı gösterir.
Asla sizi aşağılamaz, ne kadar saçma
olsa da söyledikleriniz bir birey olduğunuzu
hiç aklından çıkarmadan dinler,hatanızı sürekli başınıza kakmaz rahatsınızdır onun yanında.

Aşk adamıdır!! Gönlü bir kadına otuzbeş yıldır sadık kalmış,onsuz yaşamayı hiç düşünmemiş,kocaman yürekli bir aşk adamı.Doğru bildiğini savunur sonuna kadar.Başına ne gelecekse gelsin vazgeçmez.İnatçılık değil!!! Kararlılıktır O'nun yaptığı.

Öyle kuru gürültüye de pabuç bırakmaz.
Hani derler ya 'koydumu oturtan' cinsten ama yine de bunu en sona saklar.Çünkü uzlaşmacı olmayı sever sıkı hümanisttir.
Damarına basmazsanız göremezsiniz o tavrını,
üzüldü mü gözyaşları akıverir yanaklarından çünkü bilir erkekliğin gözyaşıyla değil yürekle olduğunu.

Evlatlarıyla arkadaştır,dosttur,sırdaştır
belki suç ortağıdır bazen.
Ama yeri geldi mi arkalarında dağ gibi bir babadır.
Kadeh tokuşturmayı da sever çocuklarıyla eee İzmir'lidir.Hem de Karşıyaklı'sından.Rakıyı öyle güzel içer ki, anlamazsınız kaç şişeyi birlikte bitirdiğinizi.Kısacası adam olma yolunda bana örnek teşkil eden bir keyif adamıdır

Şöyle bir düşünün kendi aldığınız modeli ve bir bakın ondan size kalanlara.Eğer sizi mutlu ediyor ve kabul görüyorsa kişiliğiniz toplumca ,Hayat yolunuzda size kattıkları için teşekkür edin eğer fırsatınız varsa ona ,işte şimdi benim yaptığım gibi.

Teşekkür ederim sevgili abim yolumda yürürken bana kazandırdıkların için...

Selam olsun İzmir Efe'si sana....!!

1 yorum:

  1. Sevgili Burçin,Hayatım boyunca beni hiç kimse bu kadar iyi tarif edemedi ve anlayamadı.Yazını okurken göz yaşlarımı tutamadım.Hayatına biraz ışık tutabildiysem ne mutlu bana.Yaşamının ışık hızı gibi hızlı ve Z.E.Y.B'in sana getirdiği hareketlilik ve mutluluk ile yaşamınızı sağlık içinde geçirmenizi candan temenni ederim.Cem TOPAÇ

    YanıtlaSil