11 Ocak 2010 Pazartesi

BİZ SAHNE İŞİ YAPAN DELİLER !!!

Yaşamın renkli yanıdır sahne!! Kısa bir süre bile olsa sizi alır götürür,dertlerden sıkıntılardan uzaklara. Hele bir de bu yolculuğa rakı da eşlik etti mi, değmeyin gitsin keyfine. Size o keyfi yaşatan sahnedeki insan, kim olursa olsun o an için stardır. Bütün alkışların,bütün coşkulu tezahüratların adresi O dur.Kralı kraliçesi oluverir o an gönüllerin. Bu ilgi kimi zaman orada bulunan hemcinslerini kıskançlık krizlerine soksa da çoğunlukla bir beğeni, bir gıpta oluşturur izleyende ve herkes onun yerinde olmak ister.Ne güzel değil mi??? İşte tam da burada bir atasözü açıklayıverir durumu ''Davulun sesi uzaktan hoş gelir....'' Öyle değildir aslında sahnede devleşen o herkesin gıpta ile baktığı, bir insandır sonuçta ve biraz sonra iner sahneden, sessizce karışır gecenin karanlığına dertleri ve sıkıntılarıyla.

Zordur sahne tepesinde olmak,öncelikle büyük özgüven ister, en ufak yerlerde sahneye çıkanla, albümleri yüz binler satan starların buluştuğu ortak duygudur bu.Orada bulunan herkesi etkisi altına almak için bir karizma gerekir. Yaptığınız işe ve kendinize hakim olmayı bilmek, nabzı tutmayı öğrenmek ve şerbetini ona göre vermeyi gerektirir.Deli işidir anlayacağınız onca insana dokunmadan,öpmeden,sevişmeden bir şekilde hayatlarından içeri girip tabir-i caizse duygusal olarak orgazm edebilmektir ve tüm bunların yanında mangal gibi yürekte gerektirir; içtiği yerin ağız olduğunu unutup, sahnedekini esir aldığını sanan,parayı nereden kazandığı belli olmayan magandalara, istekleri yapılmadığı için silah çektikleri ya da kıskançlık krizlerine girip üstüne saldırdıklarında ''yürü lan'' diyebilmek için.Şöyle bir bakın, ünlü olanlar da dahil olmak üzere bizim işimizdeki birçok kadın,artık erkek gibi olmuştur; altında yatan bu sebeplerden dolayı.

Bir de ne istediğini bilmeyen, ne söylerseniz söyleyin eğlenmemek için orada bulunan 'kabız ruhlu' insanlarda girince devreye, sahnedeki için zor saatler başlamış demektir.Ve tabii en önemli nokta: sahneye çıkanla, eğlenmek için oraya gelenlerin girdikleri kapının aynı ama amaçlarının farklı olmasıdır.Siz günün sonundasınızdır ve stresi,derdi atmak iki tek atıp rahatlamaya gelirken, sahnedeki insan için daha yeni başlıyordur iş ve o da bütün günü kim bilir kira,elektrik,su, çocuk,borç,hastalık dertleriyle geçirmiş olarak girer o kapıdan içeri ve o gece çalışıp para kazanmak zorundadır, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için.Gecenin sonunda mekan sahibi olacak kişi ''bu gece iş azdı al sana paranın yarısı'' diyecek mi korkusuyla geçirir bütün programı,çünkü başka bir dertte kendini patron sanan adamların sürekli zarara ortak etmeleridir sahnedekini.Oysa hiç bir zaman ''bu gece süper iş oldu senin sayende ,şu kadar kazandık lütfen bunu kabul et'' deyip vermemiştir ücretinin iki katını...

Şimdi ''ne var canım onların yaptığı da iş mi !!! Burada sabaha kadar eğlenip, bir de üstüne para kazanıyorlar'' diyen birini duyarsanız, bu ufacık yazı aklınıza gelsin sevgili dostlarım,her mesleğin kendine ait zorlukları olduğunu anlatın onlara,
ve gecenin sonunda alkışlarınızı eksik etmeyin sahnedeki gecenin starından çünkü herşey bir kenara o alkış sesidir bütün bu zorlukları yok saydırıp bir gece sonra yine aynı coşkuyla sahnede yerini almasını sağlayan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder