28 Ocak 2010 Perşembe

NE ARIYORUZ ?

Hepimiz birçok hayalimizi gerçekleştirmek için deli gibi çalışıp didiniyoruz,hayat üzerimizden akıp giderken.Ve bu dünya üzerinde çoğumuz ''EŞ'' arıyoruz kendimize,birlikte bu yükü kaldırmak için.

Peki nedir bu eş durumu? Evlendiğimiz ya da birlikte olduğumuz insanlar bize eş mi?

''Eş'' kelime olarak bakarsak; birbirine her konuda benzeyen,tıpatıp anlamı çıkıyor.Bir kadın ve bir erkek için kullanılan en yanlış benzetme bence. Eş olmak için birbirine benzemek gerekiyorsa en benzemeyen iki insan nasıl olur da eş olurlar. İşte burada başlıyor sanırım her sorun.Eş olmaya çalışıyoruz kimimiz aşkla, kimimiz zorla..

Oysa eş olmak yerine birbirimize ''yaren'' olsak hayat denen bu yolda.Belki daha kolay olur o zaman yaşamak.Yanımızdaki kişilerin bize uymasını beklemek yerine,ya da onlara benzemeye çalışmak yerine,birbirimize kattığımız güzellikleri fark etsek.Eş olmanın fiziksel aktivitelerden geçmediğini,eş derken aslında ruhlardan bahsedildiğini kavrasak mesela.

Ama ruhlarımızın da eş olmadığını anlayarak aşklarımızı yaşayabilsek.Yani yaradılışlarımızda keskin farklar olduğunu anlayarak, ağlarken bir filmin hiç olmadık bir sahnesinde sevgilimiz,bir erkek olarak anlayamasak da o ruh halini,sarılabilsek mesela tamamlayabilsek o anki durumunu sevdiğimizin.İşte diyorum o zaman EŞ olunur bence..

O an alamayacak olsak da yeni çıkan bütün araba modelleriyle ilgilendiğimizi bilse mesela sevdiğimiz kadınlar.Bununla ilgili bir iki fikir de onlar verse hatta,hiç ilgilenmedikleri halde.Ya da gazetenin spor köşesini okusalar arada bir.Tuttuğumuz takım kimleri transfer etmiş duysak onların ağzından mesela.İşte diyorum o zaman EŞ olunur bence.

Yani aslında diyorum ki eş olmak tamamlamaktır.Anlamaya çalışmaktır.Belki de zevk alamayacağımız halde onun için denemektir.Bütün yeşillikleri doldurun bir kaseye,yağını limonunu sosunu koymadan yeşilliktir o.Sosunu koyunca tamamlanır salata olur adı.O sostur işte eş olmak.Lezzetli hale getirmek,keyifli hale getirmektir.

Tabii bir de ''eşlik'' etmek var.Bu açıdan da bakarsak eş konusuna,üzerine yüklenen anlamlar daha bir hafifliyor sanki.Hayat yaşanırken birilerinin yanında olabilirsiniz.Hatta bu yıllarca sürebilir bazen.Aynı evin içinde yıllarca birbirini tamamlamadan yaşanılabilir.Evin dışındaki durumlarda eşlik eder çiftler birbirine,evin içinde farklıdır hayat.

Kimse birbiri için bir şey yapmıyordur.Çok sohbet yoktur o evlerde.Biri kitap okurken diğeri magazin seyrediyordur.Biri maç seyrederken diğeri yemek yapıyordur.Bla bla bla..Bunlar çoğaltıldıkça çoğaltıla bilinir.Ve bir gün eğer şansları varsa çok geç olmadan birbirlerinin eşi olmadıklarını anlarlar.Hayatlarının sadece bir bölümüne eşlik etmişlerdir hepsi o..Ruhlarını anlayamadan,yüreklerini tanıyamadan gelip geçmişlerdir birbirlerinin hayatlarından.

En güzeli,anlayarak dış kabuğunun içinde ne barındırdığını;hırçınlıklarını,
tepkilerini,bize göre anlamsız gelen kaprislerini onun adına üzülerek hoşgörüyle karşılayabilmek.Güzel yollarla gösterebilmek yanlışları ve görebilmek bize gösterdiği yanlışlarımızı.Bunlara rağmen yanımızda olup elimizi tuttuğu için teşekkür edebilmek,her gün hiç sıkılmadan...

Bir karar vermemiz gerekiyor dostlarım,tamamlayıcı EŞ mi olmak istiyoruz? yoksa EŞLİK mi etmek istiyoruz birilerinin hayatlarına?

1 yorum:

  1. Geçen gün "yarim" kelimesi üzerine düşünüyordum. Yarim=yarım. ne güzel geldi. Birbirimizin eşi değil de diğer yarısı olduğumuzu bilirsek hayat daha kolaylaşır gibi geliyor bana. O zaman onun farklarını daha kolay kabul edebiliriz. İki yarı bir bütün eder ama iki yarı birbirinin aynı değildir.

    YanıtlaSil