27 Ocak 2010 Çarşamba

ZARFA DEĞİL MAZRUFA BAKABİLMEK...

Adımızın önüne konan sıfatlara öyle sıkı bağlanmışız ki onlarsız neredeyse yokmuşuz gibi davranıyoruz.Herkes olmasa bile azımsanmayacak bir topluluk bunu yapıyor.Hele toplumca kabul gören meslek gruplarına mensup kişiler,bunu gözünüze sokuyorlar çoğunlukla ve farkında olmadan siz de aynı şekilde davranıyorsunuz onlara.Yaptığı meslekten dolayı saygı bekler hale geliyor ve ince bir aşağılayıcı tavıra bürünüyorlar diğer insanlara karşı.

Çocukluğumdan beri bu duruma itiraz ederdim.O zamanlar dile getiremesem de gençliğe ilk adım attığımdan beri, bunu yüksek sesle hep söyledim etrafımdaki insanlara.Özellikle ailemle çok tartışırdım bu konuda.Hiç tanımadığım insanlardan bahsederken, önce ne iş yaptığından ya da hangi okulları bitirdiğinden konuya girmek beni hep sinirlendirmiştir.Tamam titr önemli ama insanları tanıma şeklinin, önce mesleğini ya da maddi zenginliğini öğrenmekten geçmesinin nesi doğru ki?

O grupta bulunmayan insanların içindeki kompleks duygusu neyse, aynı kompleks, o meslek grubunda ya da o okullardan mezun olmuş bazı insanlarda da var bence.Elbette insan kendi kendine gururlanır kazandığı bir çok başarıdan dolayı ancak bu başarılar nedeniyle insanlara yukarıdan bakmak,kibirlenmek ve insanlardan saygı görmeyi beklemek yanlıştır bana göre.

İnsan saygıyı,bulunduğu meslek grubundan ya da bitirdiği okullardan kazanmaya çalışıyorsa burada da bir kompleks yok mu sizce? Ya da insani değerlerin hiç önemi yok mu?

Hiç düşündünüz mü avukat,doktor ya da bilmem kim olduğu için saygı duyduğunuz kişilerin,belki de kişilik olarak çok seviyesiz olabileceğini? O adlarının önüne konanları bir kaldırınca, altından neler çıkabileceğini?

Bilenleriniz vardır ülkede bir gün dahi bakanlık yaparsanız karşınızdaki milletvekili bile olsa,size öldüğünüz güne kadar sayın bakanım demek durumunda bu ne kompleks böyle!!Özde insan olduğumuzu unutmamalıyız sevgili dostlarım.En önemli değerimizin de bu olduğunu.

Bu aşağılık duygusunun bir başka dışa vurumu da kartvizitlerde gizlidir.

Yemeklerinin güzelliği ve nezih bir ortamının olmasından dolayı tercih ettiğim bir restoranda yaşadım bunu. Birgün yine aynı yerde yemek yerken,restoranın sahibi yanıma geldi tanıştık.Ben oradan ne kadar memnun olduğumu, yemekleri ne güzel yaptıklarını ve her birine bayıldığımı anlattım.Ayrılırken kartını verdi.Kartın üst tarafında mekanın adı,ortada sahibinin yani kendinin ismi, klasik bir kart derken gözüme ismin altındaki yazılan ibare çarptı ''Yüksek Kimya Mühendisi'' o ne??? Ne alaka??? Burası kimya laboratuvarı değil ki mühendis olsun diye düşünürken; bunun altında yatan mesajı fark ettim.Kart sahibi ''ben aslında tahsil yapmış bir adamım sadece iş olsun diye restorancılık yapıyorum, beni sakın diğer işletmecilerle karıştırmayın''diyordu.Yaptığı işin insanlar için değersiz olduğunu bu şekilde toplum içinde saygın bir yeri olmadığını düşünerek yazdırmıştı onu isminin altına.Sizde dikkatli bakarsanız göreceksiniz böyle insanları etrafınızda.

Bize düşen birbirimizi okuduğumuz okullardan,yaptığımız işlerden,aldığımız unvanlardan ya da kazandığımız maddi zenginlikten dolayı, toplum içinde takdir görmeye çalışmaktan vazgeçmek, bunları sadece bir üst kimlik olarak kabul edip bize sağladığı kolaylıklarla açılan kapılardan ''insan''olarak girmeyi becerebilmektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder