21 Ocak 2010 Perşembe

GİTMEYİ BİLMEK...

Hiç kimse bitirmek için bir ilişkiye başlamaz elbette ama sular bazen tersine akar.O her gün beklediğiniz telefon ya da çalacak zil, artık heyecanını yitirmiş, buluşmalar özensizce çıkılacak bir alışveriş tadına gelmiş, birlikte geçirilen saatler rutinleşmiş ya da sevişmeler çılgınlıktan uzak, hatta birbirine çağlayan olmaktan çıkıp, görev halini almış olabilir.Bu durumda ilişki bazen her iki tarafın vazgeçmesiyle doğal yoldan sonlanırken çoğu zaman tek taraflı olduğundan sorunlar baş göstermiş demektir.

Çünkü herkes gitmeyi bilmez!!!

Evet çoğumuzun başından geçmiştir böyle sancılı ilişkiler.O zerafetinden gözlerinizin kamaştığı kadın ya da kibarlığın göbek adı yerine yazılacağı erkek gitmiş yerine;saldırgan, beni terk edemezsin diye bağırıp, göreceksin gününü, benden çekeceğin var diyen yaratık gelmiştir.İçine şeytan kaçmış sanırsınız baktığınız da; oysa şeytan hep içindedir siz görememişsinizdir.

Buradan nasıl çıkacağınızı düşünme zamanıdır şimdi...Çünkü sizi sevmemiştir O, sizdeki kendini sevmiştir. Yanında ne hissettiğiniz değil, onun bu ilişkideki aldığı zevktir önemli olan ve sizden sonra kendini nasıl taşıyacağını bilmediği için sizi kaybetmekten çok kendi duygusunun peşindedir.Son imza O'na ait olmalıdır. Dolayısıyla sizin düşüncelerinizle ilgilenmez ve başlar size ya da çevrenize zarar vermeye.Her türlü zarar onun için kar sayılır giderken, oysa eşyanın kanunu vardır ve her şey eskimeye mahkumdur. Bu durumu baştan kabullenmek gerekir bir ilişkiye başlarken.

Uzun süreli ilişkilerin bitmemesindeki en büyük etki, içindeki değerlerdir aslında ve bakın o ilişkileri yaşayanlara paylaştıkları duyguları değiştirmeyi becerebilmişlerdir.Birçok doyumu birlikte yaşadıkları için sürer heyecanları.Bunları yaşamayı hepimiz isteriz ama dediğim gibi bazen öyle olmaz ve yük gelir onunla olmak. Bunu düzgün algılayabilen biriyle olmaya çalışmak en iyisidir.Bayılırım belaya diyorsanız o başka tabii..!!

Şimdi diyeceksiniz ki ''kavun mu bu koklayıp da alalım!! '' Elbette değil ama eğer kendini çok gizlememişse, ''benim yarim gelişinden bellidir'' diyor ya hani şarkıda işte aynen öyle.Size nasıl geldiğine bir bakın!!! Eğer kör kütük aşık olmamışsanız ya da uzun bir aradan sonra yalnızlık başınıza vurmuşken karşınıza çıkmamışsa (çünkü her iki durumda da gerçeği hemen göremezsiniz zaten) konuşmalarını ve davranışlarını inceleyin. Mutlaka satır aralarında bunların sinyallerini verecektir.

Bir duruş, bir konuşma, olaylara verdiği herhangi bir tepki ya da çevresindeki bitmiş bir ilişkiye getirdiği yorum, size birer cevaptır giderken nasıl davranacağı konusunda ve en önemlisi kendinizi de bu konuda eğitin.Vazgeçmeniz gereken ilk duygu intikamdır. Bırakın intikam ateşiyle yanmayı, unutmayın ki bir zamanlar her şeyi uğruna terk edip gideceğinizdi o intikam almaya çalıştığınız kişi.Sevgiyle uğurlamaya çalışın sizden giderken ve başka sularda yürütürken gemisini,batmaması için sadece dua edin....

Ve son söz: Boşanabileceğiniz insanlarla evlenin....!!!


Hamiş : Yazı yazıyı doğururmuş yarınki yazının başlığı üstte yazıyor işte.Madem bir şey attık ortaya, anlatalım bari ''Boşanabileceğiniz insanlarla evlenmek''neymiş???

1 yorum: